22 Mart 2013 Cuma

ARGO



Argo - Go Fu*k Yourself!

Özet ve Kısa Bilgi

1979’da Şah'ın devrildiği İran devriminin en yoğun günlerinde, militanlar başkent Tahran’daki Amerikan Büyük Elçilik binasına girip 52 Amerikalıyı rehin alınması ile İran İslam Devrimi esnasında Tahran'da meydana gelen rehine krizi olayında, ABD büyük elçiliğinde bulunan ve Kanada Büyük elçiliğine kaçabilen 6 ABD'li diplomatın İran'dan kurtarmak için yapılan gizli operasyonu anlatmaktadır. Kaçırılma operasyonunun adı ‘Canadian Caper’ olarak adlandırılmıştır.

Filmin hem başrolünü (CIA ajanı Tony Mendez karakteri ile) hem yönetmenliğini üstlenen Ben Affleck’e; Alan Arkin, John Goodman, Kerry Bishé, Kyle Chandler, Rory Cochrane ve Christopher Denham gibi isimler eşlik ediyor.

Film, Antonio Mendez’in 1999'da yayımlanan CIA ajanı olarak deneyimlerini aktardığı  "Master in Disguise" adlı kitabının bazı bölümleri dramatize edilerek Chris Terrio tarafından senaryolaştırılmış.

Argo, 85. Akademi Ödülleri'nde En İyi Kurgu, En İyi Uyarlama Senaryo ve En İyi Film ödüllerini kazanmıştır. Üstelik Beyaz Saray'dan Michell Obama, Oscar salonuna bağlanarak en iyi film ödülünü açıklamıştı. Obama, "Bu yıl ödüle aday gösterilen filmler bizi güldürdü, ağlattı ve hepimizi birbirimize biraz daha yaklaştırdı" dedi. "Bu filmler, çok çalıştığımızda her türlü zorlukların üstesinden geleceğimizi gösterdi. Bu özellikle gençler için çok önemli. Her geçen gün sanata biraz daha bağlanarak, hayal dünyalarını geliştirmeyi biraz daha öğreniyor ve bu rüyaları gerçekleştirmek için çaba harcıyorlar" şeklinde konuşmuştu.



First Lady(!)’nin bu konuşmasına bakarak izleyici ‘ARGO’nun En İyi Film ödülünü almasına şaşırmamalı. Filmi sonuna kadar izleyebilenler göreceklerdir ki Amerika’nın her alanda olduğu gibi sinemasal açıdan da kendini övdüğü ve doğuyu öcüleştirdiği filmlerden biri Argo. (300 Spartalı veya Cennet’in Krallığı filmlerini hatırlayacak olursak)

İran halkı Hollywood sinemasında öcü, terörist, öfkeli halk olarak gösteriliyor. Argo filmine göstergebilimsel olarak bakıldığında, Hollywood’un bilim kurgu filmleri aracılığı ile İran ve benzeri ülkelere gönderme var.  Maymunlar cehennemi filminin ve Hollywood sinema stüdyolarının filmdeki kullanımı tesadüf değil. Bilim kurgu filmlerinde üstün teknoloji sahibi dünyayı kurtaran güzel ırk Amerikalıları temsil ederken, zalim, kötü, maymun uzaylı veya ucube olarak gösterilenler İslam ülkeleridir. Amerika, sakin, huzurlu, yaşam kalitesi yüksek, güçlü, modern bir ülke olarak resmedilirken, İslam ülkeleri ise tam tersi şekilde aktarılıyor. Ama filmin başında verilen bilgiler dikkate alınacak olursa Amerika’nın İslam ülkelerinin yönetimlerine karışarak yaptığını anlamak mümkün.

Filmde ‘1980 İstanbul’ diye gösterilen sahne de Sultan Ahmet Camii görüyoruz. Yine İslam vurgusu var. Tahran olarak gösterilen çoğu yerinde dikkatli izlendiğinde Ayasofya, Kapalı Çarşı gibi tanıdık görüntüleri ile İstanbul’da çekildiğini anlıyoruz.

Gerçek bir olayın kurgusu olan filmde Kanada’ya teşekkürlerini iletirken, esas kahramanın kendi CIA ajanı Antonio Mendez olduğunu da seyirciye aktarıyor.

Kıyafet, mekan ve dekora gösterilen özen ile dönemin ruhu seyirciye aktarılıyor. Seyirci, oyuncuların özenle seçildiği ve olayı yaşamış gerçek kişilere benzerlikleri için uğraşıldığını seziyor. Sepya tonlarındaki sıcak renk ton seçimi çöl iklimine uygun olarak seçildiği anlaşılıyor.

Hızlı kurgu ve sahne akışına sahip olmasına rağmen izleyici filmin yarısından sonra sıkılabiliyor. Başlangıçtaki storyboard ve döneme ait fotoğraflardan hazırlanmış animasyon ile anlatılan kısa bilgiler filme adaptasyonu sağlamak için kullanılmış. Filmin sonunda, olayı pekiştirmek ve gerçek olaydan kurgulandığını hatırlatmak için yine filmden kareler ve olay zamanına ait gerçek fotoğraflar kullanılmış.

Filmin son sahnesinde Tony Mendez huzurlu evine, eşine ve çocuğuna dönüyor. Oğlunun odasında pek çok bilim kurgu kahramanının oyuncaklarını görüyoruz. Tony Mendez, Argo’nun storyboard parçalarından birini onların arasına koyuyor. Bu sahne ile anlıyoruz ki diğer ülkeler ve orada yaşananlar ABD için macera, oyuncak, hatıradan başka bir şey değil.

Sonuç olarak; Argo klasik bir Hollywood filmi ve vermek istediği bir mesajı yok. Ülkesini ve kurumlarını övdüğü bir yapım. İzlemek isteyenlere filmin öne çıkan repliğini ve film üzerine düşüncemi aktarıyorum: “ARGO! Go F**k Yourself!”.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder